Tunç Kılıç’ın bu fikrini ilk duyduğumda aklıma Zaman’ın televizyon reklamları geldi aklıma: ‘Yaftalamadan Düşünün! Hani böyle insanlara sorsak: ‘Ülke olarak neye ihtiyacımız var?’ diye. Sanırım bu şekilde bir düşünce olurdu. Yıllardır siyasiler insanların arasında o kadar büyük uçurumlar yarattı ki; artık herkes ‘bu necidir?‘ anlayışı ile işlerini...
Daha dün mim cevaplandırmışken yeni bir mim gelmesi şaşırttı doğrusu.. Bu sefer iki blog yazarı göndermiş: Kuru Gürültü ve Serkan. Teşekkürler. Mim’in konusu yine kişisel: Neden Blogluyorum? Çok uzun süredir yazmadığım için (Temmuz 2008) öyle uzun uzun ahmak kesmeyeceğim.. ‘Blog şunun için yazılır; blogu şu kişiler yazar ve ben kendimi böyle gördüğüm için yazıyorum!‘ diye de...
Yeni bir mim daha.. Selçuk bu mim’i göndermiş. Hemen aktarayım. Ortaokul 2. sınıf için Mersin’den Ankara’ya gelmiştik. Atatürk İlköğretim Okulu’nda okuyacaktım. Yeni bir çevre, yeni arkadaşlar… Hepsi birden tanışmaya geldi, nerden geldin falan derken adımı sordular: “Oğulcan” dedim. Ardından birisi ne gerek varsa soyadımı da sordu… Orda olan oldu...
Bir önceki yazıda ‘Çoklu Zeka Kuramı‘ndan’ bahsetmiştik. Bu konu hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak isterseniz o yazıya göz atabilirsiniz. Howard Garner’a göre insanda 8 çeşit zeka türü vardır. Bunların hepsi de normal her insanda bulunmaktadır. Her birinin gelişimi diğerinden bağımsız ve farklı yollarla sağlanmaktadır. Tek tek inceleyelim. 1) Dilsel/Sözsel Zeka: Bu...
Küfürsüz, saygıda kusur etmeyecek şekilde sana çatan ve haddini bilmeyene verilen güzel cevaplara bayılırım! Okuduğumda söyleyenin rahatlama hissini yaşarım bi’ nevi… Bir süredir bu konuda bulabildiğim yazıları topluyordum. Aslında internet üzerinde araştırma yapıldığında yüzlerce var, fakat bazıları çok uzun bazıları ilk cümleye uymamakta. Özellikle seçtiğim bi’kaç tanesini...
Ankara’da yapılan toplantıları gördükçe imremdiğim(iz) ortamı sanırım bugün buldum(k). Bu işi toplantı yapmaya getirmek aslında uzun zaman aldı. Fikir ilk olarak Codeluu‘dan (Kutlu) çıktı. Herşeyin başı o! Sonra beni buldu, tabii ben de Göksel‘i tanıyordum, o da katıldı aramıza. Sonra 3 ay kadar bir sessizlik oluştu herkeste. Bir türlü organizasyon yapamadık! Sonra birden...
Evlere gelen mektuplar, sınav sonuçları geride mi kaldı? Hayır! Hem de kocaman bir hayır. 2009 yılında, internet çağında iken başvuruyu internetten yapabilirken yerleştirme belgelerinin adresi gelmesi garip bir ironi. 2009 yılında ÖSS’ye girmek isteyen öğrenciler için iki durum var. Birincisi ilk defa giriyor olmanın getirmiş olduğu durum ile birlikte belge doldurmak, kafada bir sürü soru...
Isparta’da blog yazarları toplantısı 3 ay öncesine kadar hayaldi. 185 bin nüfuslu bir şehirde değil blog yazarı bulmak, gazete satan yer bulmak dahi zor. Bugünleri göreceğime inanmazdım! Ben, Kutlu, İbrahim ve Göksel ilk toplantıyı düzenlemek üzere gerekli ortamı hazırladık. 15 Mart Pazar günü saat 16:30’da, Özsüt’te toplanıyoruz. İlk toplantı olacağından tanışma ve biraz sohbet...
Zekanın ne olduğu, nasıl geliştiği, nasıl geliştirileceğine dair çalışmalar çok eskiye dayanmaktadır. Bu konuda yapılan çalışmaların büyük kısmını zeka testleri oluşturmaktadır. Günümüzde ise ağırlık kazanan fikir, testlerin çoğu zaman gerçeği yansıtmadığı; zekanın birden çok etkileşimden oluştuğunu göstermektedir. Çoklu zeka kuramını geliştiren Howard Gardner zekanın tek boyuttan oluşmadığını...
Güzel bir mim daha. Mim KardanBlog tarafından başlatılmış, teşekkürlerimi iletiyorum kendilerine. Ferhad da yazmış ve paslamış, sağolsun. Onun yazısı da güzel, okumanızı tavsiye ederim. Öncelikle belirteyim; kitap yazsaydım diye başlamayacağım çünkü bi’gün kitap yazacağımı düşünüyorum. Kitap yazmak; hele de Türkiye’de çok zor iştir. Avrupa’da ve Amerika’da her bir baskı...