Mutlaka duymuşsunuzdur; “bir kitap okudum, hayatım değişti” ya da “bir insan tanıdım, hayatım değişti” cümlelerini.
Kimi zaman anlamsız da gelse, bu pek afilli gözüken cümle kalıbına inanmaya başladım. Evet, bir video izledim ve hayatım değişti.
Bu videonun kahramanı Matt Cutts ve Google’da arama kalitesi üzerine çalışan bir mühendis. 3 dakikalık konuşmasında, temel olarak tüm hayatımızı boğan “rutin” olgusuna karşı mücadelesinden bahsediyor.
Hayatınız boyunca, hep yapmak istediğiniz ama hiçbir zaman yapamadığınız (denemeye fırsat bulamadığınız) bir şeye karar verin ve 30 gün boyunca onu uygulayın. Bu şekilde anlatınca insanların aklına hep yeni bir alışkanlık kazanmak geliyor. Aslında Cutts’ın anlatmak istediği; rutinleri oluşturanları yaşamdan olabildiğince çıkartıp, yerlerine yenilerini eklemek.
Bir nevi gereksizleri çöpe atmak.
Bunu öğrenir öğrenmez, en çok vakit geçirdiğim uğraşları (faydalı/faydasız) gözden geçirdim. Yazdığım ufak bir program sayesinde gördüm ki; internet üzerindeki vaktimin çoğunluğu sosyal ağlar üzerinde geçiyor (Ne kadar da garip). Direkt işe koyuldum ve bunların yerini doldurana kadar malum sosyal ağlara uğramamaya karar verdim. Hesaplarımı ve gelebilecek mail bildirimlerini kapattım.
Henüz kısa bir zaman geçmesine rağmen, yerlerine çok uzun vadede yapılacak bir çok iş yerleştirdim. Üstelik yapıları gereği, bir süre sonra kendi rutinini oluşturmayacak türden şeyler oldu (yakında yazacağım). Maddi ve manevi olarak rahatlığı ve üzerimden kalkan yükü hissedebiliyorum.
Sonuç olarak, bu zaman diliminde -ki sınırı yok- yalnızca e-posta üzerinden ulaşıma (iletişim) açığım. Ne Twitter, ne Friendfeed, ne de Facebook hesaplarımdan göndereceğiniz mesajlar tarafıma ulaşmayacaktır. Açıkcası bu durum, benim açımdan hiçbir sorun teşkil etmiyor.
Matt Cutts’ın videosu: 30 günde yeni bir şeyler deneyin.
Sağlık ve huzur önemli.
uzun zaman geçmiş kardeşim Matt Cutt’un sistemini hâlâ uyguluyor musun?