Bu yazı için geç kalmış olabilirim. Zira bloglara her ne olduysa olalı belki 3-5 sene oldu. Yine de bir dönemi, hatta bazı dönüşümleri okumak ve değerlendirmek açısından bloglara bakmanın doğru olduğunu düşündüğümden böyle bir yazı yazmaya karar verdim. Bloglar neyi ifade ediyor? Bu tanımlamayı yapmadan, dönüşümü tarif etmek zor olacak. 2007-2009 arası Türkiye’de blog yazmaya başlamış ve...
Sene 2007, ADSL yaygınlaşıyor. Sosyal medya, dijitalleşme, PR, kişisel marka gibi söylemesi hoş içi boş birçok kavram henüz dolaşıma girmemiş. Twitter var ama yok, friendfeed ve linkedin de benzer, facebook televizyon kanallarında anlatılıyor. Üye olanlar ya birbirini dürtüyor ya da sitede halay çekiyor. Ne var peki? Sözlük var. YouTube var mis gibi. Forumların bazıları var. İtiraf’ın artık...
Her gelen yıl yeni heyecan, umut ve yapılan planlar demektir benim için, birçoğumuza olduğu gibi. 2009’dan beri, her yıl, bazen geçtiğimiz yılı bazense büyük beklentilerle yaşayacağımız bir sonraki yılı bloga not düştüm. 2012 yılı, birçok açıdan değişim yaşadığım yıl oldu benim için. Yeni bir işim oldu, bol bol hayıflandığım bir sürecin sonunda Isparta defterini kapattım, ve sonunda araba...
2012 ile birlikte blogun devirdiği yıl sayısı 3 olacak, geçen yıl “2010’da Ogulcan.org” yazısı bu yıl domain değişikliğinden ötürü OgulcanOrhan.com oldu. Bu yıl blog için “2011 Nasıl Geçmeli?” yazısı ile başlamıştı, 2012 de öyle olacak. 2011, blog ve yazma alışkanlığım açısından önceki yıllara -özellikle 2010- göre pek verimli geçmedi. Bu yıl toplam 56 yazı yazdım...
After three years Turkish blog experience, i decided to write in English. So registered a new domain (ogulcanorhan.com) and moved my blog. Actually a few months ago; before launched my first wordpress plugin, needed an English blog to post plugins instruction. But i delayed it until now. I’m thinking of write about wp plugins, android apps and some php tricks. I hope, this process gonna be...
Önceki yazıda 2011 hedeflerimden bahsetmiştim. Araya az da olsa 2010 ve blogun durumu girdi. Orada bahsetmek yerine, yeni bir yazıda uzun ve detaylı yazmak istedim. Yaklaşık 5 yıldır (son 2.5 yılı burada) blog yazıyorum. Blog serüveninde geçirdiğim en parlak yıl, 2010 yılıydı denebilir: 96 yazı yazdım, neredeyse tamamı için ortalama 2 saat harcadım. 2010’da bloga 100.000 ziyaretçi geldi...
Temmuz 2008’de başlayan blog yazarlığımın, 2. yılını doldurdum. Forumlar, sözlük, YouTube derken bir anda WordPress’in basitliğinde buldum kendimi. İlk yazı, acemilik, ne yazmalı derken zaman su gibi akıp gitmiş. Yeri gelmişken; Rıza Selçuk Saydam’ın önerisi ve desteğiyle açmıştım blogumu, kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. Geride kalan 2 yıla baktığımda, blogun bana...
Neredeyse 3 ay geçmiş aradan. (Son yazı: 8 Şubat 2010) Kısa gibi görünse de, ilk giriş cümlesini bulamayışımdan fark ettim yazma isteğimi. Geçen 3 ayda hemen her gün şu blogu bi’ düzeltsem, çekin düzen versem diye düşünüp durdum. En sonunda; kategoriler, etiketler, temanın hantallığı çok gözümde büyüdü. Ben de tüm yazdıklarımı bırakıp, buraya geçtim. Temayı değiştirdim, fazla sade olduğunu...
Mim cevaplandırmayalı uzun zaman olmuştu. Gerçi yazı yazmayalı da olmuştu ama, neyse.. Rıza Selçuk Saydam bana bir mim göndermiş: Birkaç Cümle ilg Blogunuzu Anlatır Mısınız? Anlatayım. JunkChorn.info ile blog yazmaya başladığımda -1.5 yıl kadar önce- bilgisayar ve internet ağırlıklı düşünüyordum. Zaman beni kişisel yazmaya götürdü. Evden uzak olmak blog ile uğraşmamaı engelledi. Bir süre sonra...
Eveeet. 26 Haziran’da başlayacağımı söylediğim iş sonunda bitti. 14 Ağustos’a kadar 51 gün geçmiş. Bir tema yapmak elbette bu kadar zor değil (zaten düzenleme, sıfırdan değil). Yine de, uzadı işte. İlk olarak, temada fikir ve emekleriyle katkıda bulunan herkese çok teşekkür ediyorum. Uğur Aydoğdu, Oğuzcan Şahin, Cem Şüyün, Yasin Yanardağ, Barış Ünver ve adını hatırlamadığım (o kadar...