CeBIT

8 Ekim Cuma günü, Bilişim Kulübü olarak, İstanbul’a CeBIT’i gezmeye gittik. Bu yıl 11. kez düzenlenen fuarın tenha günlerinden biriydi. Zira hafta sonları, daha kalabalık olduğu söyleniyor.

50 kişi çıktık yola. Önce 9 saat yol gittik, yorulduk. Ardından bir 9 saat  de CeBIT’i gezdik.  Fuarın, geçtiğimiz yıllara göre daha sönük geçeceğini zaten okumuştum. Fakat bu kadar sönük beklemiyordum.

Kapıların 10:30’da açılmasıyla birlikte, İbrahim Uzun ve Yener Yıldız ile birlikte tüm salonları ve standları gezdik. Standların birçoğunda hiç durmadık bile. Daha önce hiç duymadığım, ilgi çekmeyecek kadar sade ve başında kimsenin durmadığı standlar her salonda vardı.

Gözüme takılanlar:
– Android kullanan ürünler
– Ürün ya da sunumlarla değil, bedava dağıtılanlar sayesinde oluşturulan stand kalabalığı (dergi, antivirüs v.b)
– Konuyla alakasız stand görevlileri.
– Ve işportada bile satılmayacak ürünleri tanıtan standlar.

Tabii tüm CeBIT’i kötülemek de olmaz: Pardus, FenerCell, Türksat, TRT, İstanbul Belediyeleri’nin standları bakılasıydı. Özellikle Pardus’ta uzun zaman harcadık. Pardus şekerini tattım, Pardus’u biraz kurcaladım -genelde takılıyordu-.

Bimeks’te uygun fiyatlara alınacak çok ürün vardı fakat o sıralar yorgun olduğum için üşenip almadım. Unutmadan, 9. salonda Efes Pilse standı vardı. Çok geç fark etsek de, fena değildi.

Not: Fotoğraf makinası otobüste kaldığı için kuru bir yazı oldu artık, kusura bakmayın.
Not 2:  Organizasyonda emeği geçen başta Mehmet Demircioğlu’na ve herkese teşekkürler.