Japonya’da bir çocuk 10 yaşlarındayken bir trafik kazası geçirmişve sol kolunu kaybetmiş. Oysa çocuğun büyük bir ideali varmış: Büyüyünce iyi bir judo ustası olmak istiyormuş!
Sol kolunu kaybetmekle birlikte, bu hayali de yıkılan çocuğunun büyük bir depresyona girdiğini gören babası, Japonya’nın ünlü bir Judo ustasına gidip, yapılacak bir şeyin olup olmadığını sormuş..
Hoca: ‘Getir çocuğu bir bakalım’ demiş.
Ertesi gün baba-oğul varmışlar hocanın yanına.. Hoca çocuğu süzmüş ve: ‘Tamam’ demiş, ‘yarin esyalarini getir
çalismalara basliyoruz.’
Ertesi gün çocuk geldiginde hocasi ona bir hareket göstermis ve: ‘bu hareketi çalış’ demiş. Çocuk bir hafta aynı hareketi çalışmış, sonra hocasının yanına gitmiş:
-Bu hareketi öğrendim başka hareket göstermeyecek misiniz?’ diye sormuş.
Hoca: ‘Çalışmaya devam et’
2 ay,3 ay,6 ay derken çocuk okuldaki ilk yılını doldurmuş! Çocuk bu bir yıl boyunca hep o hareketi tekrarlamış. Hocanın yanına tekrar gitmiş:
Hocam bir yildir ayni hareketi yapiyorum bana baska hareket göstermeyecek misiniz?
Hoca: Sen aynı hareketi çalış oğlum! Zamanı gelince yeni harekete geçeriz…
2 yıl ,3 yıl, 5 yıl derken, çocuk judodaki 10. yılını doldurmuş. Bir gün hocası yanına gelip: ‘Hazır ol ! ‘ demiş, ‘Seni büyük turnuvaya yazdırdım. Yarın maça çıkacaksın!’
Delikanli şok olmuş.. Hem sol kolu yok hem de judo da bildigi tek hareket var. Ünlü judocularin katıldığı turnuvada hiçbir şansının olmayacağını düsünmüş, ama hocasına saygısından ses çıkarmamış.
Turnuvanın ilk günü, delikanli ilk müsabakasına çıkmış. Rakibine bildiği tek hareketi yapmış ve kazanmış.
Derken ikinci, üçüncü maç, çeyrek, yari final ve finale kadar yükselmiş!
Finalde delikanlinin karşısına son on yılın yenilmeyen şampiyonu çıkmıs. Delikanlı dayanamayıp hocasının yanına koşmuş:
‘Hocam hasbel kader buraya kadar geldik, ama rakibime bir bakın: Bende ise bir kol eksik ve bildiğim tek bir hareket var, bu kadarı bana yeter! Bari çıkıp da rezil olmayayım, izin verin turnuvadan çekileyim’
-‘Olmaz’ demiş hocası. ‘Kendine güven, çık dövüş. Yenilirsen de namusunla…
Çaresiz çıkmış müsabakaya ve maç baslamış. Delikanlı yine o tek bildiği hareketi yapmış; yenmiş rakibini, şampiyon olmuş!
Kupayi aldıktan sonra hocasının yanına kosmuş:
-Hocam nasıl oldu bu iş? Benim bir kolum yok ve bildiğim tek bir hareket var. Nasıl oldu da ben kazandım?
-Bak oğlum: 10 yıldır o hareketi çalışıyordun! O kadar çok çalıştın ki, artık yeryüzünde o hareketi senden daha iyi yapan hiç kimse yok! Bu bir, ikincisi de o hareketin tek bir karşı hareketi vardir: Rakibinin senin sol kolundan tutmasi gerekir!
Bu hikayenin bana ulaşmasını teyzeme teşekkürler.