İlham Almak #101

İçinde bulunduğum internet sektörü başta olmak üzere; Türkiye’de hemen sektörde birkaç büyük firma ve onların yaptıklarını taklit eden kimi zaman da etmeye çabalayan küçük firmacıklar mevcut.

Taklitten kastım global projelerin lokal versiyonları (YouTube / İzlesene) veya bir sektörün özelleşmiş alt sektörleri (e-bay / pabbuc) elbette değil.

Bizim gibi “ilk gelen değerlidir” tarzının yaygın olduğu ülkelerde diğer bir sorun, taklitlerin aslını yaşatmaktan çok zarar vermesi gerçeği. Ortam yapısına ve o günün şartlarına uygun gelişen ve değişebilen projelerin “birebir kopyalanırsa (klonlanırsa) başarılı olur” tüm taklitçilerin ortak düşüncesi.

Bu saçmalık yeni değil ve esasında pek de şaşırtıcı değil.  “Çok yakında küçük Amerika olacağız” beklentileriyle büyüyen bir kesimin hayalleri de “küçük Google” ya da “yerli Facebook” çerçevesinden ibaret.

Klonlayanların yanlışı, eksik klonlamakta değil, klonlanan proje ya da ürünün bir sonraki hamlesine dair en ufak bir fikir yürütememesidir. Bu yüzden iPhone çakmaları, Bulgur King (Burger King) bizde tebessümden başka bir his uyandırmıyor.

Başarılarının kendisi değil, yöntemlerini taklit etmek en doğrusu, ki bu da zaten ilham oluyor.

Yine bir hikâye ile bitiriyim:
Bir yüzbaşı, acemi erleri karşısına dizmiş ve tekmil vermelerini emretmiş. Bir süre sonra sıkılıp, kalan birkaç askere kendisi sormaya karar vermiş. “Nerelisin sen?” sorusuna “Maraşlı’yım komutanım” cevabını alan askeri bir güzel tokatlamış. Ardındaki asker de “Maraşlı’yım komutanımın” diye cevap verince bir tokat da ona patlatmış.

Kalan 2 asker endişe içinde beklerken yüzbaşı bir sonraki askere dönüp ona da aynı soruyu sormuş. Fakat bu kez asker “Kahramanmaraşlı’yım komutanım” diye cevap verince komutan gülümseyerek kalan son ere dönüp soruyu yinelemiş:

– Nerelisin sen?
– “Kahraman Çorumlu’yum” komutanım.