İlk yazıda Isparta’yla ilgili yazıların ne kadar tepki aldığını belirtmiştim. İlk yazıyı okumadıysanız, okumanız tavsiye edilir: Isparta’dan Ne İstiyorum? Bu yazıda biraz daha açmak istiyorum durumu.
En çok okunan ve yorumlanan –daha çok küfür edilen– yazıdan birkaç örnek vereyim:
“Gülün çevrilebileceği, gülden para kazandıracak ne varsa kullanılmış! Yani; Isparta’da harika(!) bir ticari zeka var. Memleketinize dönerken hatıra adına bunları alabilirsiniz.” (Devamı…)
Isparta’da, merkez civarında gül bahçesi ya da güller ile süslenmiş, gül yetiştirilen bir bahçe var mı acaba? Ya da yeşillendirme çalışmaları içerisinde; Isparta’nın simgesi olmuş gül ne kadar kullanılıyor? Gül sadece ticari bir araç haline gelmiş, bu kadar net!
“Kış aylarında ‘defolup gideyim şu şehirden‘ dedirtecek kadar kötü kokan bir havası var! Kömür kokusu ya da azot. Rezalet yani..”
Geçtiğimiz günlerde yapılan “Türkiye’nin En Yaşanabilir Şehirleri” arasında 7. olan Isparta’nın tek ve en büyük sorununa göz atan birisi, bu yazdıklarımda ne kadar haklı olduğumu anlayacaktır.
“Süleyman Demirel Üniversitesi içerisinde, bir tabela var: “Süleyman Demirel Hatıra Ormanı” yazıyor. Tabelanın boyu en fazla 120 cm gelir. Ama o alanda tabeladan büyük ağaç yok…”
Bu durum ilgisizlik değil de nedir peki? Örneğin, şehir çıkışında ilgilenildiği zaman ne kadar güzel olacağı ortada olan ağaçlık alanları bulabilirsiniz.
İlk yazıda da belirttiğim gibi; abarttığım tek şey sadece kötü yanları söylemiş olmam.
Bunlarında dışında, “Ya sev, ya terk et” tarzı yaklaşımlara diyeceğim pek fazla bir şey yok. Belirtiğim memnuniyetsizlikler neden bazı insanları çok fazla rahatsız eder?
Teşekkürler.
Oğulcan sonuna kadar haklısın. Bende Isparta Uluborluluyum, yılda bir kere iki hafta için giderim. O da yalnızca bağ bahçe işleri içindir. İnsanı gerçekten kötü, şehir merkezi çok kötü. Uluborlu 1 saat uzaklıktadır, 4 yılda 1 gün giderim şehir merkezine, o da hediyelik eşya almak içindir başka bir sebebi dahi yok.
Öğrenciyi sevmemeleri, kendi aptallıkları. Eskişehire bakarsak, öğrencileri baş tacı yaparlar, ekonomiyi nasıl kalkındırırlar. Bunu göremeyen bir vali, belediye başkanı ve halk var.
merhaba arkadaşlar Isparta o kadarda kötü değil bence tamam Ispartalı öğrenciye
daha yeni yeni alışıyor yeni
benimser hale geldi ama bunun sebebi
birazda genç nesiller değilmi ev sahiplerini çileden çıkaran
gençler yokmu hemen Isparta halkını suçluyorsunuz ayrıca Ispartaya 4 yılda bir gelen biri olarak bu yorumu Isparta hak etmiyor ne kadar tanıyorsunuz 4 yıl ara vermişsiniz göremediğiniz çok şeyler olmalı biz Ispartalılarında memnun olmadığı pek çok şeyler var olmasını yapılmasını istediğimiz eksikliklerin bizde farkındayız ama bu Baştaki yani yönetimdeki kişilerin vaatlerini yerine getiremeyişinden bizde neler neler istiyoruz sokaklarda gül eksikliğini bizde biliyoruz ama o bildiğiniz güllerden değil bir kere açar işlenebilmesi için çok erken saatlerde toplanır sokaklarda yol kenarlarında olamaz toplu bahçelerde yetişir unutmadan Türkiye genelinde yaşanabilir iller arasında 7 sırada eleştirirken biraz insaflı olun hoşçakalın
Merhaba Mazhar Bey. Öncelikle son zamanlarda; 100 küsur yorum içerisinde aldığım en seviyeli yorumu gönderdiğiniz için teşekkür ederim. Dediğiniz ve dediğim gibi; Isparta çok kötü demedim, sadece kötü yazdığım için böyle düşünüyor olabilirsiniz. Ayrıca, belirttiğiniz gibi 7. sırada olduğunu ben de gayet iyi biliyorum. Bu sıralamayı da sonuna kadar savunurum. Fakat neden 7. sırada? Onu da belirtmiştim ben önceki yazılarımda: Isparta’nın havası, Türkiye’deki en kirli hava. Yalnızca bu bile eleştirilmeye, gündeme getirilmeye değmez mi acaba? Akşam, saat 7’den sonra dışarısı rezalet derece kül kokuyor. Ben ikinci öğretim öğrencisiyim, mecburen 9-10 gibi çıkıyorum derslerimden. O kokuyu, evimden uzakken; istediğim an çamaşır yıkama şansım yokken çekmek zorunda mıyım? Peki sizce bunun sorumlusu kimdir? Burası sadece “halka vaad edilenler” ile açıklanacak bir durum değil bence. Tekrar teşekkür ederim yorumunuz için.