Takip edenler bilir; bu hikaye blogun klasiklerinden oldu artık.
Yine bir sınav dönemi, hem de 5 gün 6 sınav olanından.
Yine bulaşıklar yıkandı, oda toplandı ve yılın geleneksel tek ütüsü yapıldı. Sıçtın mavisi, yumurta ve şemsiye hazır; maç saatini bekliyorlar.
Hikaye eksik kalmasın.
Efendim bir profesöre sormuşlar: Çince’yi ne kadar zamanda öğrenebilirsiniz? Profesör biraz düşündükten sonra 1 yıl diye cevap vermiş.
Bir doçente aynı soruyu sormuşlar, doçent kendinden emin bir şekilde 6 ay diye yanıtlamış.
Son olarak da öğrenciye yöneltilmiş aynı sual:
– Çince’yi ne kadar zamanda öğrenebilirsiniz?
Öğrenci çoktan hazır:
– Sınav ne zaman? Yarınsa sorun değil, bu gece hallederim.
Hal böyle böyle, var hocalara söyle.
Başarılar.
(Başlığa ek: Şemsiye seni çağırıyor)
[…] Isparta, hiç çekilmiyorsun be. Gelme üstüme. Malum sınav yazımı bilmemkaçıncıkez baştan yazıyorum. Sabahın köründe gidilen dersler ağır […]
[…] yazıyı birkaç kez daha yazdım. Elektriği geçtim ve Isparta’dan ayrıldım. Aslında donanımcı olacaktım ama, […]