Bu yazıyı okumadan önce, aynı isimle yazılmış ilk yazıyı okumanızı tavsiye ederim (eğer okumadıysanız). Vize sınavlarında ‘Kompozsiyon‘ yazdığımı ve görüşlerimi belirtmiştim. Sınav kağının sonuna bu işin ‘beni aştığını‘ kibar bir şekilde belirtip, kötü bir yazı teslmiş etmiştim.
Geçtiğimiz perşembe günü sınav sonuçları belli oldu: 80! ‘Güzelmiş‘ dediğiniz duyar gibiyim.. Fakat hiç de güzel değil: Sınıfta 2 tane 100 alan var ve ortalama 90 civarı. Hoca ile hiç karşılamadım. Eğer karşılaşsaydım kendisine bir çift lafım vardı kendisine.
Şimdi o 100 alanların kağıdına baktığımızda; konuyu dört dörtlük açıklanmış olduklarını mı göreceğiz?
O arkadaşlarımın kağıtlarında ‘dahi anlamına gelen -da eklerinin’ hepsi doğru mu yazılmış?
Her ‘şey’i ayrı mı yazmışlar?
O kadar ki, ‘-ki’ eklerini bile ayırmayı unutmamışlar; ayırdıklarının hepsini de doğru ayırmışlar.
Konuyu, tıpkı sizin düşündüğünüz yönden ele alıp, düşük cümle kurmadan yazmışlar.
Vay be..
Ne arkadaşlarım varmış da haberim yokmuş!
Benim hak ettiğim not 80 değil, ona asla lafım yok! O yazı ile en fazla 65 alırdım (klasik notumdur!) Ama, bir sınıfta, 45 dakikada yazılan kompozisyondan 100 alacak öğrenci olması garibime gitti. 14 kişiyiz, ben hiç farketmemişim bu arkadaşların yeteneğini.
Yazık, hem de çok yazık!…
Gözüm sana bir tavsiyede bulunayım. Vizontele Tuuba’yı al izle. En başında bir sahne vardır atlama seyret, lisede derste geçen bir sahne. İzle öyle devam edelim. 🙂